one of the three places that a runner can stand in safety

listen to the pronunciation of one of the three places that a runner can stand in safety
English - Turkish

Definition of one of the three places that a runner can stand in safety in English Turkish dictionary

base
üs

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz. - Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.

Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi. - Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.

base
(Kimya) Baz

Onlar bazen beyzbol oynarlar. - They sometimes play baseball.

Biz bazen eylemlerine dayalı olarak diğerlerini yargılarız. - We sometimes judge others based on their actions.

base
{i} alt

Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı. - Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Komedyenler şakalarını şiddetli ölüm ya da ciddi kazalar gibi trajik durumlara dayandırırlar. - Comedians base their jokes on tragic situations like violent death or serious accidents.

Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır. - This story is based on facts.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır. - Our company's base is in Tokyo.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
English - English
base
one of the three places that a runner can stand in safety

    Hyphenation

    one of the three places that a run·ner Can stand in safe·ty

    Turkish pronunciation

    hwʌn ıv dhi thri pleysız dhıt ı rʌnır kın ständ în seyfti

    Pronunciation

    /ˈhwən əv ᴛʜē ˈᴛʜrē ˈplāsəz ᴛʜət ə ˈrənər kən ˈstand ən ˈsāftē/ /ˈhwʌn əv ðiː ˈθriː ˈpleɪsəz ðət ə ˈrʌnɜr kən ˈstænd ɪn ˈseɪftiː/
Favorites