one of the layers forming the heel of a shoe or boot

listen to the pronunciation of one of the layers forming the heel of a shoe or boot
English - Turkish

Definition of one of the layers forming the heel of a shoe or boot in English Turkish dictionary

lift
{i} kaldırma

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı. - This desk was too heavy for Patty to lift.

Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı. - Tom didn't lift a finger to help.

lift
(Spor) taşıma
lift
(Coğrafya) üst katman
lift
kaldırma mesafesi
lift
{f} kaldır

Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum. - I forgot to lift the receiver before dialing the number.

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

lift
araklamak
lift
yükseltme
lift
bitmek
lift
kaldırma kuvveti
lift
ortadan kaldırmak
lift
arabasına alma
lift
{f} (kulakları) dikmek
lift
(fiil) kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
lift
{f} (sis/duman) dağılmak
lift
kaldrış
lift
{i} yardım

Paketi kaldırmama yardım et. - Help me lift the package.

Bunu kaldırmama yardım eder misin? - Can you help me lift this?

lift
(Askeri) KALDIRIŞ: Havanın kaldırıcı hassasından veya aerodinamik basınçtan ileri gelen yükseltici kuvvet; bir uçakta, kanatlar üzerindeki basıncın azalması dolayısıyla meydana gelen yükselme temayülü
lift
(isim) kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
lift
{f} kalkmak
English - English
lift
one of the layers forming the heel of a shoe or boot

    Turkish pronunciation

    hwʌn ıv dhi leyırz fôrmîng dhi hil ıv ı şu ır but

    Pronunciation

    /ˈhwən əv ᴛʜē ˈlāərz ˈfôrməɴɢ ᴛʜē ˈhēl əv ə ˈsʜo͞o ər ˈbo͞ot/ /ˈhwʌn əv ðiː ˈleɪɜrz ˈfɔːrmɪŋ ðiː ˈhiːl əv ə ˈʃuː ɜr ˈbuːt/
Favorites