Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.
- Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
- I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.
Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.
- A legal kiss will never equal a stolen one.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
- One of my favorite tunes was playing on the radio.
Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.
- No one may be compelled to belong to an association.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for man, one giant leap for mankind.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
- I want a car, but I have no money to buy one.
Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
- I lost my passport. I'll have to get a new one.
Tom'un yaptığı çok emniyetli olmayan tek şey her Web sitesi için aynı şifreyi kullanmasıdır.
- One thing Tom does that isn't very safe is that he uses the same password for every website.
Onun için sadece siz değil aynı zamanda ben de sorumluyum.
- You are not the only one responsible for it, I am too.
Eve giderken arkadaşlarımdan birine rastladım.
- I met one of my friends on my way home.
Tom kuralların birine uymadı ve okuldan atıldı.
- Tom broke one of the rules and was kicked out of school.
Her birimiz elinden geleni yapmalı.
- Each one of us should do his best.
Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
İstediğiniz herhangi birisini alın.
- Take whichever one you like.
Bunların arasından herhangi birini seç.
- Choose any one from among these.
He is one hell of a guy.
He is the one man who can help you.
One person, one vote.
B: y d0nt u just g0 away l0zer!!1!!one!!one!!eleven!!1!.
One day the prince set forth to kill the dragon that had brought terror to his father’s kingdom for centuries.
Body and soul are not separate; they are one.
With fresh material, taxonomic conclusions are leavened by recognition that the material examined reflects the site it occupied; a herbarium packet gives one only a small fraction of the data desirable for sound conclusions. Herbarium material does not, indeed, allow one to extrapolate safely: what you see is what you get.
The town records from 1843 showed the overnight incarceration of one “A. Lincoln”.
The two types look very different, but are one species.
We are one on the importance of learning.
My aunt used to say, One day is just like the other..
I want the green one.
... JUST ONE FOR YOU, LITTLE BUDDY. ...
... So lame argument number one, for example, ...