one by one

listen to the pronunciation of one by one
English - Turkish
birer birer

Onunla konuşmak için arkadaşları birer birer geldi. - One by one, friends came up to speak to him.

Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy. - Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.

tek tek

Samanyolu galaksisinde 100 milyardan çok yıldız vardır. Eğer onları tek tek saymaya çalışsaydınız bu 3000 yıldan fazla sürerdi! - There are over 100 billion stars in the Milky Way galaxy. If you tried to count them one by one, it would take you over 3000 years!

Mary yumurtaları tek tek çıkardı. - Mary took out the eggs one by one.

sırayla
ayrı ayrı
bir bir

Üyeler bir bir enteresan hikayelerini anlattı. - One by one, the members told us about their strange experience.

Üyeler bir bir garip hikayelerini anlattı. - One by one, the members told us about their strange experience.

birer ikişer
teker teker

Öğrencilerin teker teker ayağa kalktılar ve kendilerini tanıttılar. - The students stood up one by one and introduced themselves.

English - English
Individually in succession; one at a time

The passengers escaped through the hatch one by one.

in single file; "the prisoners came out one by one"
apart from others; "taken individually, the rooms were, in fact, square"; "the fine points are treated singly"
in single file; "the prisoners came out one by one
singly, one at a time
one piece at a time; "she sold the plates by the piece"
one by one
Favorites