one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
English - Turkish

Definition of one another, each to the other in English Turkish dictionary

each other
birbirine

İki erkek kardeş birbirine gülümsedi. - The two brothers smiled at each other.

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

Biz birbirimizi tanımıyoruz. - We don't know each other.

each other
birbirini

Birbirinizi tanıyor musunuz? - Do you know each other?

Onlar birbirini çok iyi tanımıyorlar. - They don't know each other very well.

each other
birbirlerini

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi. - They were never to see each other again.

each other
birbirimizi

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz? - When can we see each other again?

English - English
each other
one another, each to the other
Favorites