Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- She bought articles of clothing one after another.
Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.
- Stock prices declined for five consecutive days.
On gün peşpeşe yağmur yağdı.
- It snowed for ten consecutive days.
Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.
- Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
- Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.
Birbirimize yardımcı olduk.
- We helped one another.
Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
- Tom and Mary kissed one another.
Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.
- The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır.
- All living things on earth depend one another.
Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
- Tom and Mary depended on one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.