one after another

listen to the pronunciation of one after another
English - Turkish
birbiri ardına
birer birer

Yedek parçaları birer birer inceledi. - He examined the spare parts one after another.

birbiri ardından
birbiri peşisıra
arka arkaya

O arka arkaya giyim eşyaları aldı. - She bought articles of clothing one after another.

sıra ile
birbiri arkasına
peşi peşine
birbiri arkasından
birbiri peşi sıra
consecutive
ardışık

Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi. - Stock prices declined for five consecutive days.

consecutive
art arda gelen
consecutive
peşpeşe

On gün peşpeşe yağmur yağdı. - It snowed for ten consecutive days.

consecutive
müteakip
consecutive
(İnşaat) art arda

Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil. - Next Monday and Tuesday are consecutive holidays.

Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı. - Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.

consecutive
peş peşe

Mahkeme peş peşe on gün sürdü. - The trial lasted for ten consecutive days.

consecutive
(Tıp) konsekütif
consecutive
(Askeri,Kanun) sıralı
one another
(Konuşma Dili) birbirlerine

Birbirlerine hediyeler verirler. - They give presents to one another.

Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular. - They helped one another to make the school festival a success.

one another
birbirleri
one another
birbiri

Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık. - Alan Tate and I looked at one another for a while.

Birbirimize yardımcı olduk. - We helped one another.

consecutive
ardarda gelen
consecutive
ardıl
one another
birbirlerini

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı. - The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler. - People must love one another.

one another
birbirini

İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum. - I want to live in a world where people love one another.

İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar. - Men exist for the sake of one another.

consecutive
matematik - ardışık
consecutive
seki seki ard arda gelen
loaded one after another
üst üste yükleme
one another
Birbiri, birbirleri. "You must get along with öne another. - Birbirinizle iyi geçinmeniz lazım.", "Don't kill öne another. - Birbirinizi öldürmeyin."
consecutive
birbirini takip eden
consecutive
(sıfat) ardışık, birbirini izleyen, ardarda
consecutive
{s} mat. ardışık
consecutive
{s} arka arkaya gelen, ardıl
one another
birbirini, yekdiğerini
one another
birbirine

İki cadde birbirine paralel çalışır. - The two streets run parallel to one another.

Üç genç birbirine baktı. - The three boys looked at one another.

one another
karşılıklı olarak
English - English
Following one another in quick succession
one immediately after the other, successively
in single file; "the prisoners came out one by one"
consecutive
tandem
one another
Used of a reciprocal relationship among a group of two or more people or things; compare each other

Rainy days seemed to follow one another all summer.

one another
each other, this one to that one; this one at that one, one to his neighbor
one another
Used to indicate a reciprocal relationship or reciprocal actions among the members of the set referred to by the antecedent, often with the implication that the actions are temporally ordered: The students help one another. The waiters followed one another into the room. See Usage Note at each other. each other
one after another

    Hyphenation

    one af·ter an·oth·er

    Turkish pronunciation

    hwʌn äftır ınʌdhır

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈaftər əˈnəᴛʜər/ /ˈhwʌn ˈæftɜr əˈnʌðɜr/
Favorites