one's relatives especially one's parents

listen to the pronunciation of one's relatives especially one's parents
English - Turkish

Definition of one's relatives especially one's parents in English Turkish dictionary

folk
{i} halk

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

folk
folklor

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

Afrika folklorü çok ilginçtir. - African folklore is very interesting.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin. - Nothing to see here, folks. Move along.

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

Tom halk müziği ile çok ilgileniyor. - Tom is very interested in folk music.

folk
ana baba
folk
inanç
folk
folk
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
English - English
folk
one's relatives especially one's parents

    Hyphenation

    one's relatives es·pe·cial·ly one's parents

    Turkish pronunciation

    wʌnz relıtîvz ıspeşli wʌnz perınts

    Pronunciation

    /ˈwənz ˈrelətəvz əˈspesʜlē ˈwənz ˈperənts/ /ˈwʌnz ˈrɛlətɪvz əˈspɛʃliː ˈwʌnz ˈpɛrənts/
Favorites