Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.
- It is ten degrees below zero now.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Diplomanı nerede aldın?
- Where did you get your degree?
Senin bir mezuniyet diploman var.
- You have a bachelor's degree.
O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
- He has a master's degree in mathematics.
İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
- Master's degrees in Britain are not very common.
If they but knew it, almost all men in their degree, some time or other, cherish very nearly the same feelings towards the ocean with me.