one's mother and father

listen to the pronunciation of one's mother and father
English - Turkish

Definition of one's mother and father in English Turkish dictionary

parents
anne ve baba

O, anne ve babası tarafından iyi yetiştirildi. - She was well brought up by her parents.

Onun anne ve babasına büyük sevgisi var. - She has a great affection for her parents.

parents
ebeveyn

Onlar her zaman ebeveynlerine itaat etmiyorlar. - They don't always obey their parents.

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

parents
ebeveynler

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

parents
ana baba

Bazı ana babalar çocukları hakkında gereksiz yere endişelenirler. - Some parents worry unnecessarily about their children.

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı. - He just moved into an apartment he inherited from his parents.

English - English
parents
one's mother and father

    Hyphenation

    one's moth·er and Fa·ther

    Turkish pronunciation

    wʌnz mʌdhır ınd fädhır

    Pronunciation

    /ˈwənz ˈməᴛʜər ənd ˈfäᴛʜər/ /ˈwʌnz ˈmʌðɜr ənd ˈfɑːðɜr/
Favorites