Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

onaylanmak

listen to the pronunciation of onaylanmak
Turkish - English
be approved
to go through
go through
to be approved; to be ratified; to be certified
go down
pass
meet with approval
get through
onayla
approve of

They don't seem to approve of the plan. - Planı onaylayacak gibi görünmüyorlar.

Father will never approve of my marriage. - Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.

onayla
{f} approve

Both houses of Congress approved Jefferson's proposal. - Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.

My mother finally approved of our plan. - Annem sonunda planımızı onayladı.

onayla
acknowledged
onayla
(Bilgisayar) confirm

I will confirm my plane reservation. - Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.

You will receive a confirmation email after your account has been activated by an administrator. - Hesabınız aktif edildikten sonra bir yöneticiden onaylama e-postası alacaksınız.

onayla
(Bilgisayar) verify
onayla
(Bilgisayar) check

Please endorse this check. - Lütfen bu çeki onayla.

onayla
{f} attesting
onayla
{f} approved

Spain approved the treaty. - İspanya antlaşmayı onayladı.

He said the treaty must be approved as written. - O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.

onayla
{f} validating

Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation. - Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.

onayla
{f} validated
onayla
approbate
onayla
{f} confirmed

Tom's doubts have been confirmed. - Tom'un şüpheleri onaylandı.

The spokesman confirmed that the report was true. - Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.

onayla
avouch
onayla
validate
onayla
{f} certified
onayla
certify
onayla
{f} acknowledge

Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is. - Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.

onayla
corroborate

Tom corroborated Mary's story. - Tom Mary'nin hikayesini onayladı.

onayla
okay
onayla
probate
onayla
confirming
onaylanma
recognition
onaylanma
sealing off
onaylanmak
Favorites