onanmak

listen to the pronunciation of onanmak
Turkish - English
to be approved; to be ratified; to be certified
to be approved
approved
ona
him

We had no choice but to leave the matter to him. - Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.

The bank loaned him 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.

ona
her

The bank loaned her 500 dollars. - Banka ona 500 dolar ödünç verdi.

He asked her where she lived. - O, ona nerede yaşadığını sordu.

ona
it
ona
thereto
ona
therefor
ona
to it
onanma
of her
onanma
him of
ona
to him, him; to her, her; to it, it
ona
to her
ona
to him

We had no choice but to leave the matter to him. - Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

English - English

Definition of onanmak in English English dictionary

ONA
Office of National Assessments, an Australian intelligence agency which provides all-source assessments on international political, strategic and economic developments to the Prime Minister and senior ministers in the National Security Committee of Cabinet
ona
  Abbreviation for open network architecture
ona
Open Network Architecture (STD)
ona
Office of National Assessments (Australia)
ona
Outstanding Natural Area
Turkish - Turkish
Onamak işine konu olmak
Onama işine konu olmak
Ona
tarafına
ona
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi: "Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."- T. Buğra
ona
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
onanma
Onanmak işi
onanmak
Favorites