on the top

listen to the pronunciation of on the top
English - Turkish
üstte
üstünde

Tepenin üstünde durdu. - They stood on the top of the hill.

Senin burnunun üstünde krem ​​var. - You have cream on the top of your nose.

tepesinde

Dağın tepesinde bir kale vardı. - There used to be a castle on the top of the mountain.

Dağın tepesinde bir kule vardı. - There was a tower on the top of the mountain.

on top
(Bilgisayar) üstte

Biz her zaman altta değil ve üstte olabilir miyiz? - May we always be on top and not at the bottom.

on the top of
m. : prep.konusunda
on the top of
konusunda
on top
üst

Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir. - A house is built on top of a solid foundation of cement.

Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu. - Tom put his wallet on top of the dresser.

English - English
on the top

    Turkish pronunciation

    ôn dhi tôp

    Pronunciation

    /ˈôn ᴛʜē ˈtôp/ /ˈɔːn ðiː ˈtɔːp/

    Videos

    ... It shows us where our installs come from, like blogs or top ...
    ... experiences on top. ...
Favorites