on the far side of

listen to the pronunciation of on the far side of
English - Turkish

Definition of on the far side of in English Turkish dictionary

beyond
ötesinde

Gemi ufkun ötesinde kayboldu. - The ship disappeared beyond the horizon.

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim. - When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor. - The questions involved go far beyond economics.

Tom onun ötesine gitti. - Tom went beyond that.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
on the side
ek olarak
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

O iyileşme şansı dışındadır. - He is beyond the chance of recovery.

Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır. - The mystery of life is beyond human understanding.

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

O, kazandığından çok para harcıyor. - He lives beyond his means.

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar. - They live beyond their means.

on the side
yanısıra
on the side
bir de
on the side
ikinci bir iş olarak: He's a grocer, but he fixes radios on the side. Bakkal, ama ikinci bir iş olarak radyo tamiratı yapıyor
on the side
{k} (deyim) fazladan,ayrica bir gelir
on the side
ikinci bir iş olarak
on the side
ayrıca

Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen. - I'd like to have the sauce on the side, please.

Ayrıca ketçap almak istiyorum. - I'd like to have ketchup on the side.

on the far side of

    Turkish pronunciation

    ôn dhi fär sayd ıv

    Pronunciation

    /ˈôn ᴛʜē ˈfär ˈsīd əv/ /ˈɔːn ðiː ˈfɑːr ˈsaɪd əv/
Favorites