Çocuklar ağlamak üzereydi.
- The children were on the verge of crying.
Liisa ağlamak üzereydi.
- Liisa was on the verge of tears.
Tom açlığın eşiğindeydi.
- Tom was on the verge of starvation.
Zavallı kedi açlıktan ölmenin eşiğindeydi.
- The poor cat was on the verge of starvation.