Dün babama yardım ettim.
- I helped my father yesterday.
Dün cumartesi değil, pazardı.
- Yesterday was Sunday, not Saturday.
Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
- A burglar broke into the convenience store last month, but I heard the police caught him yesterday.
Onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile birbirini tutmuyor.
- What he said yesterday is not consistent with what he had said last week.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.