Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

on one side

listen to the pronunciation of on one side
English - Turkish
bir yanda
beside
yanında

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

Masanın yanındaki ne? - What's beside the desk?

beside
{e} yanına

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

Herkes onun yanına oturmak istiyor. - Everybody wants to sit beside her.

beside
{e} dışında

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu. - There was no one in the room besides Tom and Mary.

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
on the one side
bir yanda
beside
{e} başka

Orada benden başka kimse yoktu. - There was no one there besides me.

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

English - English
beside
besides
on side
the leg side
on one side

    Turkish pronunciation

    ôn hwʌn sayd

    Pronunciation

    /ˈôn ˈhwən ˈsīd/ /ˈɔːn ˈhwʌn ˈsaɪd/

    Videos

    ... Especially, to be sat there one side and then, the Paris ...
Favorites