on me

listen to the pronunciation of on me
English - Turkish
yanımda

Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim. - I gave Tom all the money I had on me.

Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır. - The trouble is that I have no money on me now.

ısmarlamak

beers on me - biralar benden.

üzerime
be on me
Benim olmak
on it
üzerinde

Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı. - On the table, there was a plate with three fried eggs on it.

Her gün onun üzerinde çalıştım. - I worked on it day after day.

on that
bu konuda
on us
bize
English - English
on me

    Turkish pronunciation

    ôn mi

    Pronunciation

    /ˈôn ˈmē/ /ˈɔːn ˈmiː/

    Etymology

    [ 'on, 'än ] (preposition.) before 12th century. Middle English an, on, preposition & adverb, from Old English; akin to Old High German ana on, Greek ana up, on.
Favorites