Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim.
- I gave Tom all the money I had on me.
Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
- The trouble is that I have no money on me now.
beers on me - biralar benden.
Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı.
- On the table, there was a plate with three fried eggs on it.
Her gün onun üzerinde çalıştım.
- I worked on it day after day.