O benim ilk araba sürüşümdü.
- That was the first time I drove a car.
Sami bir Rolls Royce sürüyordu.
- Sami drove a Rolls Royce.
Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
- Tom drove Mary's car to Boston.
Hırs onu cinayete sürükledi.
- Ambition drove him to murder.