on his

listen to the pronunciation of on his
English - Turkish

Definition of on his in English Turkish dictionary

on me
yanımda

Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim. - I gave Tom all the money I had on me.

Yanımda çok param yok. - I don't have much money on me.

on his own
kendi başına

Tom kendi başına çekip çeviremez. - Tom can't manage on his own.

Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır. - Bob has to get through this ordeal on his own.

on his own
kendi kendine kalmış
on his own
kendinden sorumlu
on it
üzerinde

Her gün onun üzerinde çalıştım. - I worked on it day after day.

Onlar onun üzerinde çalışıyorlar. - They're working on it.

on me
ısmarlamak

beers on me - biralar benden.

on me
üzerime
on that
bu konuda
on us
bize
on his

    Turkish pronunciation

    ôn hîz

    Pronunciation

    /ˈôn həz/ /ˈɔːn hɪz/

    Common Collocations

    on his own

    Videos

    ... installed on his tablet. ...
    ... gone because my hat hat like that have to pay his debts ...
Favorites