on foot

listen to the pronunciation of on foot
English - Turkish
yürüyerek

Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti. - Some of the students went by bus, and others on foot.

Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler. - They crossed the vast continent on foot.

tabanvayla
(Konuşma Dili) tabanvay
ayakta
yayan

Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur. - It will make little difference whether you go there by taxi or on foot.

O günlerde okula yayan giderdim. - I went to school on foot in those days.

ayağa kalkmış
yolunda
yaya olarak

Yaya olarak ne kadar zaman alır? - How long does it take on foot?

İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır. - It takes you an hour to go to the station on foot.

iyileşmiş
yaya

İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır. - It takes you an hour to go to the station on foot.

Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz? - Why don't we go to the bookstore on foot?

ayaküstü
on the foot
ayaktan
English - English
Walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal

The pub's not far, let's go on foot.

afoot
walking, standing
Turkish - English
ten feet
on foot

    Turkish pronunciation

    ôn fût

    Pronunciation

    /ˈôn ˈfo͝ot/ /ˈɔːn ˈfʊt/

    Etymology

    [ 'on, 'än ] (preposition.) before 12th century. Middle English an, on, preposition & adverb, from Old English; akin to Old High German ana on, Greek ana up, on.

    Videos

    ... the colorful little houses at the foot of the citadel ...
    ... shoot ourselves in the foot and our users in the process. ...
Favorites