English - Turkish
Definition of on fire, burning; bright, brilliant; ardent, fervent; very angry in English Turkish dictionary
- ablaze
- {s} alev alev
- ablaze
- {s} yanmakta olan, alevler içinde; tutuşmuş
- ablaze
- {s} ışıltılı
- ablaze
- yanmakta
- ablaze
- parlayan
- ablaze
- ışığa gark olan
- ablaze
- ateşli
- ablaze
- heyecanlı
- ablaze
- alevli
- ablaze
- {s} yanan
- ablaze
- tutuşmuş
- ablaze
- şevkli
- ablaze
- alevler içinde
Ev alevler içindeydi.
-The house was ablaze.
Geleneksel ahşap evlerin çoğu alevler içinde.
-Many of the traditional wooden houses are ablaze.
- ablaze
- hararetle
- ablaze
- hararetli
- ablaze
- {s} ışıl ışıl ışıldayan; pırıl pırıl parlayan
- ablaze
- {s} pırıl pırıl
- ablaze
- {s} ışıl ışıl
Related Terms
English - English
Definition of on fire, burning; bright, brilliant; ardent, fervent; very angry in English English dictionary
- {s} ablaze
on fire, burning; bright, brilliant; ardent, fervent; very angry
Hyphenation
on fire, burning; bright, brilliant; ardent, fervent; ve·ry an·gryPronunciation
Resimler
Favorites