Bazen onlarla görüşürüz.
- We see them on occasion.
Onlar ara sıra et yerler.
- They eat meat on occasion.
Ara sıra okula gitmem.
- I am absent from school on occasion.
O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
- He reads detective stories on occasion.
Biz zaman zaman buluştuk.
- We've met on occasion.