Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
- Because of the bad weather, he couldn't come.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
- I was late for the meeting because of a traffic jam.
Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
O, kardan dolayı geç kaldı.
- He was late because of the snow.