omuzlarında

listen to the pronunciation of omuzlarında
Turkish - English
on one's hands
Being one's liability or responsibility; with which one is lumbered

It is most curious to see that you have so much time on your hands that you are able to simply wander about this house bothering others.

omuz
shoulder

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise. - Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

My shoulders feel stiff. - Benim omuzlarım sert.

omuzlarında yükselmek
push under
omuz
shoulder in
omuz
scapular
omuz
humeral
Turkish - Turkish

Definition of omuzlarında in Turkish Turkish dictionary

Omuz
çiğin
omuz
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm: "Başı omuzları içine çökmüş gibi idi."- F. R. Atay
omuz
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
omuzlarında
Favorites