Definition of omurga in Turkish English dictionary
- (Hukuk) backbone
Invertebrates have no backbone or spinal column.
- Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur.
- spine
One of the bullets damaged his spine.
- Mermilerden biri onun omurgasına zarar verdi.
Tom felt a chill go up his spine.
- Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
- vertebral column
- vertebrae
Even the long neck of a giraffe contains only seven vertebrae.
- Bir zürafanın uzun boynu bile sadece yedi omurga içerir.
Had the elephant and the giraffe not had common ancestors, how might one possibly have observed that they had an exactly equal number of vertebrae in their necks?
- Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?
- keel
- Carina
- rachis
- spinal coloumn
- (Denizcilik) keel (to which the ribs are attached)
- backbone, spine; keel
- (hayvan) chine
- (Anatomi) backbone, spine, spinal column
- (Anatomi) back
Invertebrates have no backbone or spinal column.
- Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur.
- (Tıp) supine
- rhachis
- spinal column
Invertebrates have no backbone or spinal column.
- Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur.
The spinal column is composed of twenty-four bones.
- Omurga yirmi dört kemikten oluşur.
- back bone
- spinal
The spinal column is composed of twenty-four bones.
- Omurga yirmi dört kemikten oluşur.
Invertebrates have no backbone or spinal column.
- Omurgasızların hiçbir omurgası veya bel kemiği yoktur.
- vertebra
Like a typical vertebrate the human has two pairs of limbs.
- Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.
Had the elephant and the giraffe not had common ancestors, how might one possibly have observed that they had an exactly equal number of vertebrae in their necks?
- Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?
- (Tıp) vertebrarium
- chine
- omurga anahtar
- (Bilgisayar) backbone switch
- omurga incinmesi
- whiplash injury
- omurga incinmesi
- whiplash
- omurga kanalı
- spinal canal, vertebral canal
- omurga kemiği ile ilgili
- ischiadic
- iç omurga
- kelson
- iç omurga
- inner keel, keelson
- iç omurga
- keelson
- işler omurga
- centreboard [Brit.]
- işler omurga
- (gemi) centerboard
- kontra omurga
- centreboard, false keel
- kutu omurga
- box keel
- levha omurga
- (Askeri) keel plate
- salma omurga
- (gemi) centerboard
- salma omurga
- fin
- salma omurga
- centreboard [Brit.]
