The committee was composed entirely of young teachers.
- Komite tamamen genç öğretmenlerden oluşturuldu.
How many chemical elements compose water?
- Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur?
The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
- Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
If I create an example, will you correct it for me?
- Ben bir örnek oluşturursam, onu benim için düzeltir misin?
I never thought it'd be this hard to create an iPad app.
- Bir iPad app oluşturmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.
- Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.
Twelve musicians constitute the society.
- On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu.
In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
- Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
They formed themselves in groups of five.
- Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
With this module you can make the Enter key generate an event.
- Bu modül ile Enter tuşunun bir olay oluşturmasını sağlayabilirsiniz.
Waves are generated by wind.
- Dalgalar rüzgar tarafından oluşturulur.