The committee was composed entirely of young teachers.
- Komite tamamen genç öğretmenlerden oluşturuldu.
Naka is one of the 18 administrative districts that compose Yokohama prefecture.
- Yokohama ilini oluşturan 18 yönetim bölgesinden biri de Naka'dır.
The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
- Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
We need to build an app.
- Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
I never thought it'd be this hard to create an iPad app.
- Bir iPad app oluşturmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
Their company created forty new jobs.
- Onların şirketi kırk yeni iş oluşturdu.
The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.
- Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.
Music constitutes a part of me.
- Müzik benim bir parçamı oluşturuyor.
They formed themselves in groups of five.
- Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
The two friends have formed a deep bond of friendship.
- İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
An electric current can generate magnetism.
- Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.
With this module you can make the Enter key generate an event.
- Bu modül ile Enter tuşunun bir olay oluşturmasını sağlayabilirsiniz.