Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.
- Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır.
The human body is composed of billions of small cells.
- İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
- Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
The United States comprises 50 states.
- Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşmaktadır
The group consists of 50 students in all.
- Grup toplam 50 öğrenciden oluşmaktadır.
This book consists of five chapters.
- Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır.
Every march is composed of separate steps.
- Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır.
Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.
- Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır.
In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
- 1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
The earth came into existence about five thousand million years ago.
- Dünya yaklaşık beş bin milyon yıl önce oluştu.
The committee is made up of ten members.
- Komite on üyeden oluşmaktadır.
The United States is made up of 50 states.
- Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
- Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
How many people does this ship's crew consist of?
- Bu geminin mürettebatı kaç kişiden oluşur?
All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
- Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
Do you know who brought that team into being?
- O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
This class consists of 15 boys and 28 girls.
- Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
The central nervous system consists of four organs.
- Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
Brazil is comprised of twenty-six states.
- Brezilya yirmi altı eyaletten oluşur.
My house is comprised of these four rooms.
- Benim evim bu dört odadan oluşur.
All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
- Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
A water molecule is composed by three atoms: two hydrogen and one oxygen.
- Bir su molekülü üç atomdan oluşur: iki hidrojen ve bir oksijen.
The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.
- Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.
Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
- Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.