Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
oluş(mak)
Turkish - English
Definition of
oluş(mak)
in Turkish English dictionary
consisted
past of consist
Related Terms
müsait oluş
convenience
oluş
existence, being; genesis, formation
oluş
occurrence
oluş
way of coming into being; becoming, coming into being, genesis, formation
farklı oluş
(Biyoloji)
heterogeneity
iffetli oluş
chasteness
imkan dahilinde oluş
earthliness
iyi oluş
well-being
kıymetli oluş
preciousness
resmi oluş
ceremoniousness
yok oluş
annihilation
akşamdan kalma oluş
crapulence
ağdalı oluş
stiffness
boşuna oluş
futility
dalgalı oluş
undulation
diş diş oluş
serration
dünyevi oluş
worldliness
engebeli oluş
rub
hasta oluş
weakness
hatalı oluş
wrongfulness
ihtiyaç fazlası oluş
redundance
ihtiyaç fazlası oluş
redundancy
iradeli oluş
voluntariness
iyi oluş
well being
kadınsı oluş
effeminacy
kılçıklı oluş
stringiness
lifli oluş
stringiness
sıcak ve rutubetli oluş
sultriness
taklit oluş
spuriousness
tebeşirli oluş
chalkiness
temiz oluş
cleanliness
terli oluş
sweatiness
tumturaklı oluş
rotundity
tırtıklı oluş
serration
vergiye tabi oluş
ratability
yağlı oluş
richness
yağmurlu oluş
raininess
yersiz oluş
untimeliness
yivli oluş
striation
zamansız oluş
untimeliness
çizik çizik oluş
striation
çok kelimeli oluş
wordiness
şeritli oluş
striation
şüpheli oluş
ambiguity
Turkish - Turkish
Definition of
oluş(mak)
in Turkish Turkish dictionary
Related Terms
oluş
Olmak eylemi ya da biçimi
oluş
Olmak işi veya biçimi, vuku
oluş
Oluşma, teşekkül, tekevvün
oluş
Olma işi veya biçimi, vuku
oluş
Bir durumdan öteki duruma geçiş
birey oluş
Yumurtanın döllenmesinden bireyin yetkin duruma gelmesine kadar geçirdiği gelişim evrelerinin bütünü, ontogenez, soy oluş karşıtı
soy oluş
Türlerin, ortaya çıktıkları zamandan bulundukları zamana kadar geçirdikleri gelişim evrelerinin tümü, filogenez, birey oluş karşıtı
sıralı oluş
Birbirini takip etmek
ön oluş
Varlığın yoktan oluşmadığını, tohum durumunda, son derece küçük ve tam olarak önceden var olduğunu, sonradan büyüyüp geliştiğini ileri süren teori
English - Turkish
Definition of
oluş(mak)
in English Turkish dictionary
Related Terms
oluş sıklığı
İncidence
oluş(mak)
Hyphenation
o·luş(·mak)
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
oluş(mak)
requiescant in pace
zıplayan
More...
Clear
Favorites
More...
Clear