The fisherman cast the fishing line into the water.
- Balıkçı oltayı suya fırlattı.
Tom always keeps a fishing rod in his car.
- Tom her zaman arabasında bir olta tutar.
He knows how to fish with a fishing rod.
- O, oltayla nasıl balık tutacağını biliyor.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
The fisherman cast the fishing line into the water.
- Balıkçı oltayı suya fırlattı.
Tom put bait on the hook.
- Tom olta iğnesine yem koydu.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?