It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
Tom doesn't read many non-fiction books.
- Tom çok sayıda kurgusal olmayan kitap okumaz.
Which do you like better, fiction or non-fiction?
- Hangisini daha çok seversin, kurgu ya da kurgu olmayan?
This golf course is not open to non-members.
- Bu golf sahası üye olmayanlara açık değildir.
This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
- Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
That's an improbable coincidence.
- O olası olmayan bir tesadüf.
Something improper was going on.
- Uygun olmayan bir şey devam ediyordu.
If your orchid has yellowish leaves, it means that it was placed in inappropriate location.
- Eğer orkidenin sarımsı yaprakları varsa, bu onun uygun olmayan bir yere koyulduğu anlamına gelir.
Tom often says stupid things at inappropriate times.
- Tom çoğunlukla uygun olmayan zamanlarda aptalca şeyler söylüyor.
This fruit has an unpleasant smell.
- Bu meyvenin hoş olmayan bir kokusu var.
I got an unpleasant news.
- Hoş olmayan bir haber aldım.
Informal diction is always full of mystery and surrealism.
- Resmi olmayan diksiyon her zaman gizem ve gerçeküstücülükle doludur.
It was an informal meeting.
- Resmi olmayan bir toplantıydı.
It's not ideal, but it's the least unsatisfactory solution.
- Bu ideal değil, fakat en az tatmin edici olmayan çözüm.
Layla was considered an unfit mother.
- Leyla uygun olmayan bir anne olarak kabul edildi.