Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom bir dondurma ve şerbet yapıcı aldı.
- Tom bought an ice cream and sorbet maker.
Tarihin gerçek yapımcıları kitlelerdir.
- The true makers of history are the masses.
Mary bir mücevher yapımcısıdır.
- Mary is a jewellery maker.