Wise men talk about ideas, intellectuals about facts, and the ordinary man talks about what he eats.
- Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.
That book is full of factual errors.
- O kitap, olgusal hatalarla doludur.
Very little is known about this dangerous phenomenon.
- Bu tehlikeli olgu hakkında çok az şey bilinmektedir.
This phenomenon is very easy to explain.
- Bu olguyu açıklamak çok kolay.
I postponed the event.
- Ben olguyu erteledim.