That book is full of factual errors.
- O kitap, olgusal hatalarla doludur.
Don't make factual statements without a source.
- Bir kaynak olmadan olgusal ifadeler üretmeyin.
Tom devoted his life to the study of this phenomenon.
- Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
It's a normal phenomenon.
- Bu normal bir olgudur.
I postponed the event.
- Ben olguyu erteledim.