oldu !

listen to the pronunciation of oldu !
Turkish - English

Definition of oldu ! in Turkish English dictionary

oldu
deal

Oldu (tamam, anlaştık) hadi hemen işe koyulalım - Deal, let's get down to work.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

Tom regretted having wasted a great deal of his life. - Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.

oldu
O.K
oldu
very well

I see you're doing very well in your business. - İşinizde çok iyi olduğunuzu görüyorum.

To my surprise, she spoke English very well. - Benim için sürpriz oldu, o çok iyi İngilizce konuştu.

oldu
well

He got well acquainted with the history of Japan. - O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

oldu
ok, ok
oldu
ws
oldu
of was
oldu
happened to
oldu
well, very well, okay, OK
oldu
agreed

Tom agreed that Mary's suggestions were good ones. - Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti.

Tom was glad that Mary agreed with him. - Mary kendisiyle aynı görüşte olduğu için Tom memnundu.

oldu
okay

Do you think she's okay? I don't know. - Onun iyi olduğunu düşünüyor musun? Bilmiyorum.

It's okay to cry when you're sad. - Üzgün olduğunuzda ağlamak sorun değil.

oldu
done

I thanked him for what he had done. - Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.

Tom believes that getting married to Mary was the best thing he's ever done. - Tom, Mary ile evlenmenin o güne kadar yaptığı en iyi şey olduğuna inanıyor.