Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.
- The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt.
Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
- Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
İnsanlar eski kafalı olduğumu söyleyebilir, ama bir insan evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmemeli.
- People might say I'm old-fashioned, but I think that one shouldn't have sexual relationships before marriage.
Benim babam biraz eski kafalı.
- My father is a little old-fashioned.
Senin düşüncelerin oldukça demode.
- Your ideas are rather old-fashioned.
O telaffuz demodedir.
- That pronunciation is old-fashioned.
My bike is old-fashioned but it gets me around.
You can’t stay the night, my parents are a bit old-fashioned.
... good old fashioned snake oil selling quackery. ...