For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
- Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
It may possibly be fine tomorrow.
- Hava yarın muhtemelen iyi olabilir.
She might possibly know the answer.
- Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.
Maybe I should become a painter.
- Belki bir ressam olabilirim.
Maybe you can help me.
- Belki bana yardımcı olabilirsin.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
You may be right, but we have a slightly different opinion.
- Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
There can be walls without a roof, but no roof without walls.
- Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Winter in New York can be very cold.
- New York'ta kış çok soğuk olabilir.