okullar

listen to the pronunciation of okullar
Turkish - English
schools

What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools? - Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows. - Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

This refers to the final University examinations themselves, and the building in which they take place [Oxford]
the academic groupings of the University of which there are nine: School of Art and Design; Business School; School of Computing; School of Engineering and Advanced Technology; Graduate School; School of Health; School of Humanities and Social Sciences; Law School; School of Sciences
TVRADIOCOMMUNICATESOS TEACHERINDEXSEARCH
The university lecture rooms
Schools refers to public or private elementary, middle or high schools It does not refer to preschools or daycares
Give each student a personal school identified e-mail address within minutes!
plural of school
third-person singular of school
{i} European universities during the Middle Ages; scholastics who taught in said universities of medieval Europe
Thomas Aquinas
Elementary, middle or high schools
tr>
okul
school

She likes her school a lot. - O okulunu çok seviyor.

Please follow the school rules. - Lütfen okul kurallarına uyun.

okul
ecole
okul
college

I had to drop out of college and get a job. - Okuldan ayrılıp bir iş bulmak zorunda kaldım.

Tom had to drop out from college because he couldn't afford tuition. - Tom okul ücretini ödeyemediği için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı.

okul
school mektep
okul
school (of thought), école
okul
{i} shop

There used to be a coffee shop near the school. - Okula yakın bir kahvehane vardı.

I go by that shop every morning on my way to school. - Her sabah okula giderken o dükkanın önünden geçiyorum.

okul
academy
alternatif okullar
(Pisikoloji, Ruhbilim) alternative schools
okul
almamater
Savunma Bakanlığına Bağlı Okullar
(Askeri) Department of Defense Dependent Schools
Turkish - Turkish

Definition of okullar in Turkish Turkish dictionary

Okul
mektep
Okul
ekol
Okul
(Osmanlı Dönemi) MEKTEB
okul
Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü
okul
Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer, mektep
okul
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer
okul
Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer, mektep: "Daha gelir gelmez, ayağının tozu ile vilayet merkezinin okullarını gezdi."- M. Ş. Esendal
okul
Bir bilim veya sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, ekol
okullar
Favorites