Turkish - English
Definition of okaliptus in Turkish English dictionary
- okaliptüs
- eucalyptus
Koala bears smell like eucalyptus.
-Koala ayıları okaliptüs gibi kokarlar.
- okaliptüs
- gum tree
- okaliptüs
- blue gum
- okaliptüs
- mallee
- okaliptüs ağacı
- gum tree
- bir tür okaliptüs
- wandoo
- cüce okaliptüs
- mallee
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of okaliptus in Turkish Turkish dictionary
- okaliptüs
- Asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç
- okaliptüs
- Boyu yüz metreyi aşabilen bir ağaç
- okaliptüs
- Mersingillerden, asıl yurdu Avustralya olan, boyu 100 m'yi aşabilen, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç (Eucalyptus globulus)
- okaliptüs
- Toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç
- okaliptüs
- Mersingillerden, toprağın suyunu çekerek yerin bataklık duruma gelmesini önleyen bir ağaç
- okaliptüs
- Sıtma ağacı
Related Terms
okaliptus
Hyphenation
o·ka·lip·tüsPronunciation
Resimler
History
Favorites