Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- The troops easily put down the rebellion.
Otobüs durağını kolayca bulacaktır.
- He will find the bus stop easily.
Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.
- I can easily wait till tomorrow.
Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.
- This device made it possible to turn sea-water into fresh water easily.
Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
- You can easily identify Tom because he is very tall.
Yeni evimize rahatça yerleştik.
- We are comfortably established in our new home.
İnsanlar genelde banliyölerde rahatça yaşamaktadır.
- People often live comfortably in the suburbs.