Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

oh); methyl forms methyl alcohol (ch3

listen to the pronunciation of oh); methyl forms methyl alcohol (ch3
English - Turkish

Definition of oh); methyl forms methyl alcohol (ch3 in English Turkish dictionary

alcohol
{i} alkol

Tom alkollü içkileri hiç içmez. - Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler. - Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.

alcohol
(Tekstil) alkol ( ispirto )
alcohol
alkollü içki

Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı? - Did Mike stop drinking alcoholic drinks?

Tom alkollü içkileri hiç içmez. - Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.

alcohol
(Tıp) chem. a) Alkol, ispirto, etil alkol, etanol "methylacrbinol". Genellikle fermante içki ve sıvıların damıtılması ile elde edilen, CH2, CH3, OH yapısında, primer alkol özelliğinde, renksiz, uçucu ve tutuşabilir bir "alkyloxide". b) Damıtma (distillation) ürünü olan esans, cevher. c) Alkoller: Hidroksil grubu taşıyan organik "alkyl"ler (R, OH)
alcohol
{i} ispirto
alcohol
{i} içki

Tom alkollü içkileri hiç içmez. - Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.

Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor. - She didn't want to drink alcoholic drinks every day. However, beer is her favorite drink, so she drinks non-alcoholic beer every day.

English - English
alcohol