often; frequently; not rarely; many times

listen to the pronunciation of often; frequently; not rarely; many times
English - Turkish

Definition of often; frequently; not rarely; many times in English Turkish dictionary

oft
sık sık

Okuldan sonra sık sık tenis oynarım. - I often play tennis after school.

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

oft
çoğu kez

Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder. - Cheese often lures a mouse into a trap.

Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm. - I've often seen him bullied.

oft
şiir çok kere
oft
sıkça

Mutlu çocukluğumu sıkça hatırlıyorum. - I often remember my happy childhood.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir. - Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.

oft
ofttimes z
English - English
oft
often; frequently; not rarely; many times
Favorites