offering goods and services for sale

listen to the pronunciation of offering goods and services for sale
English - Turkish

Definition of offering goods and services for sale in English Turkish dictionary

supply
tedarik etmek
supply
tedarik

Tom ve Mary tedarik dolabında seks yaptı. - Tom and Mary had sex in the supply closet.

Bu su kulesi üç günlük tedariki tutar. - That water tower holds a three-day supply.

supply
{i} arz

Arz yakında talebi geçecek. - Supply will soon overtake demand.

Bölgedeki savaştan dolayı petrol arzı geçici olarak kesildi. - Because of fighting in the region, the oil supply was temporarily cut off.

supply
karşılayan
supply
arz,v.sağla: n.tedarik
supply
(Ticaret) işletme malzemesi
supply
mevcut
supply
vermek
supply
sağlama jüyesi
supply
{i} ödenek
supply
{i} levazım
supply
(Avrupa Birliği) sağlamak, temin etmek, tedarik etmek
supply
{f} with (birinin ihtiyacını) karşılamak; (bir şeyi) bulup (müşteriye) ulaştırmak: He supplies us with tobacco. Tütün ihtiyacımızı karşılıyor
supply
bir makamı işgal etmek
supply
{i} sunu
supply
(Nükleer Bilimler) kaynak,arz, taahhüt
supply
{i} verme

Hiçbir İnternet sitesine gerçek adımı vermem. - I don't supply my real name to any Internet site.

İnternet'te hiçbir siteye gerçek adımı vermem. - I don't supply my real name to any site on the Internet.

supply
{f} karşılamak
supply
stok miktar
supply
gereç
English - English
supply
goods and services
(Ekonomi) Physical goods and intangible services as economic output
offering goods and services for sale

    Hyphenation

    of·fer·ing goods and ser·vic·es for sale

    Turkish pronunciation

    ôfrîng gûdz ınd sırvısız fôr seyl

    Pronunciation

    /ˈôfrəɴɢ ˈgo͝odz ənd ˈsərvəsəz ˈfôr ˈsāl/ /ˈɔːfrɪŋ ˈɡʊdz ənd ˈsɜrvəsəz ˈfɔːr ˈseɪl/
Favorites