offense, anger, hate, uneasiness

listen to the pronunciation of offense, anger, hate, uneasiness
English - Turkish

Definition of offense, anger, hate, uneasiness in English Turkish dictionary

displeasure
beğenmeme
displeasure
{i} hoşnutsuzluk

Bir gece yarısı telefon konuşması bize hem şok hem de hoşnutsuzluk verir. - A midnight telephone call gives us both shock and displeasure.

Kaş çatma öfke ya da hoşnutsuzluk ifade edebilir. - A frown may express anger or displeasure.

displeasure
{i} öfke

Kaş çatma öfke ya da hoşnutsuzluk ifade edebilir. - A frown may express anger or displeasure.

displeasure
{i} gücenme
displeasure
{i} memnuniyetsizlik
English - English
{n} displeasure