Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Onun doktora tezi İngilizce yazılmak zorunda.
- Her PhD thesis has to be written in English.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
- He read a book written in English.