Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.
- You should not have lent the money to such a person.
Tom ve Paula'ya kameramı ödünç verdim.
- I lent Tom and Paula my camera.
Tom ve Paula'ya kameramı ödünç verdim.
- I lent Tom and Paula my camera.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilginç.
- The magazine which you lent me is very interesting.
bir şeyi ödünç vermek.
... that might lend itself toward that? ...
... >>> I'm happy to lend this to you for your concert tonight. ...