Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Tom'un psikolojik sorunları var.
- Tom has psychological problems.
Bu kaza onda psikolojik travmaya neden oldu.
- This accident has caused him psychological trauma.
Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- This accident has psychologically traumatized him.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.