of people or vehicles, to arrange themselves into a queue (in sense 1)

listen to the pronunciation of of people or vehicles, to arrange themselves into a queue (in sense 1)
English - Turkish

Definition of of people or vehicles, to arrange themselves into a queue (in sense 1) in English Turkish dictionary

queue
kuyruğa girmek
queue
{i} sıra

Bilet ofisinde sıra çok uzun. - The queue is too long at the ticket office.

Biz otobüs için sıraya girdik. - We queued up for the bus.

queue
kuyruk

Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum. - I don't like waiting in queues.

İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın. - British people are used to standing in queues.

queue
(Bilgisayar) sıraya al
queue
sıralamak
queue
kuyruğa sokmak
queue
kuyruk oluşturmak
queue
{f} kuyruk ol

Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu. - A long queue had formed in front of the shop.

queue
{f} sıra olmak
queue
{f} kuyrukla

İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın. - British people are used to standing in queues.

queue
{i} saç örgüsü
queue
queue up kuyruğa girmek
queue
kuyrukta bekle

Kuyrukta beklemekten hoşlanmıyorum. - I don't like waiting in queues.

queue
kuyruk olmak
queue
başın arka tarafından sarkan saç örgüsü
queue
kuyruga girmek
queue
(isim) saç örgüsü, at kuyruğu, sıra, dizi, kuyruk
queue
kuyruk,v.kuyrukla: n.kuyruk
English - English
queue
of people or vehicles, to arrange themselves into a queue (in sense 1)
Favorites