of particular interest or value; certain; dear; beloved; favored

listen to the pronunciation of of particular interest or value; certain; dear; beloved; favored
English - Turkish

Definition of of particular interest or value; certain; dear; beloved; favored in English Turkish dictionary

special
{s} özel

Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi. - The television show was interrupted by a special news report.

Restaurantın özel ürünü nedir? - What's the restaurant's speciality?

special
sayılı
special
bilhassa
special
ek
special
sıradan olmayan
special
special delivery ekspres mektup
special
special agent özel ajan special case özel durum
special
{s} has

Dünyada bu hastalığı tedavi edebilen az sayıda uzman var. - There are few specialists in the world who can treat this disease.

Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara. - If your illness becomes worse, call in a specialist.

special
{s} özel, normal olmayan
special
özellik

Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir. - It is important to pay special attention to your love life.

special
{i} özel yayın
special
{i} (fiyatta) özel bir indirim
special
{i} lokantada
special
{i} özel baskı
special
{s} özellikli
special
özel ulak
special
herhangi özel bir şey
special
{i} özel sayı
special
{s} olağanüstü

Olağanüstü bir toplantıya gitmem gerekiyor. - I have to go to a special meeting.

special
{i} özel tren
English - English
special

Everyone is special to someone.

of particular interest or value; certain; dear; beloved; favored

    Hyphenation

    of par·ti·cu·lar in·ter·est or value; certain; dear; beloved; fa·vored

    Pronunciation

Favorites