O, evin dışına fazla çıkmaz.
- She doesn't get outdoors much.
O onu dışarı kışkışladı.
- She shooed him outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Tom açık havayı çok seviyor.
- Tom loves being outdoors.
Tom dışarıda çok oynamaz.
- Tom doesn't play outdoors much.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
- Generally speaking, children like to play outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Yazın, açık hava sporlarını severiz.
- In the summer, we enjoy outdoor sports.