English - Turkish
Definition of of or relating to industry in English Turkish dictionary
- industrial
- {s} endüstri
Endüstriyel anlaşmazlıklar hala bir sorundur.
-Industrial disputes are still a problem.
Şehir bir endüstri merkezidir.
-The town is an industrial community.
- industrial
- {s} sanayi
Sanayi devrimi İngiltere'de başladı.
-The Industrial Revolution began in England.
Yeni fabrikalar ve sanayi merkezleri inşa edildi.
-New factories and industrial centers were built.
- industrial
- endüstriyel
Şüpheli endüstriyel casusluk eylemi işledi.
-The suspect committed an act of industrial espionage.
Onun bir endüstriyel casus olabileceğini fark ettim.
-It occurred to me that he might be an industrial spy.
- industrial
- işleyimsel
- industrial
- sanayie ait
- industrial
- {i} sanayici
Ülken için ölüyor olduğunu düşünürsün; sanayiciler için ölürsün.
-You think you are dying for your country; you die for the industrialists.
- industrial
- (isim) sanayici
- industrial
- industrial arts sanayide kullanılan teknik yetenekler
- industrial
- industrial disease bir sanayi kolunda
- industrial
- (Tekstil) endüstriyel, sınai
- industrial
- industrial design fabrika ürünü eşyanın güzel ve kullanışlı olmasını sağlayan tatbiki güzel sanatlar kolu
- industrial
- {s} endüstriyel, sınai, işleyimsel
Related Terms
English - English
Definition of of or relating to industry in English English dictionary
- industrial
of or relating to industry
Hyphenation
of or re·lat·ing to in·dus·tryTurkish pronunciation
ıv ır rileytîng tı îndıstriPronunciation
/əv ər rēˈlātəɴɢ tə ˈəndəstrē/ /əv ɜr riːˈleɪtɪŋ tə ˈɪndəstriː/
Resimler
History
Favorites